...

Bülent Eczacıbaşı yazdı: “İşim gücüm budur benim”

Bülent Eczacıbaşı’nın ülkemiz ve dünyamız için önem taşıyan, iş insanlarının çözümüne katkıda bulunabileceği çeşitli sorunları ele almak ve ilgili herkesi, çıkış yollarını birlikte düşünmeye davet etmek amacıyla yazdığı kitabında, “İş insanı kimdir, ne iş yapar? Değişen dünyada yeni sorumlulukları nelerdir” sorularına cevap aranıyor.

Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı’nın yazdığı, “İşim gücüm budur benim” adlı kitap, Yapı Kredi Yayınları etiketiyle raflardaki yerini aldı. Bir iş insanının 45 yıllık deneyimlerinden yararlanarak hazırlanan kitap, özellikle gençlere yepyeni bakış açıları kazandırmayı hedefliyor.

Kitabı, ülkemiz ve dünyamız için önem taşıyan, iş insanlarının çözümüne katkıda bulunabileceği çeşitli sorunları ele almak ve ilgili herkesi, çıkış yollarını birlikte düşünmeye davet etmek için yazdığını belirten Bülent Eczacıbaşı, “Nejat Eczacıbaşı gibi iş dünyamızın kurucu liderleri, her zaman ‘bir şey yapmak lazım’ diyen, ülke sorunlarıyla yaşayan insanlardı. Bu kitabı, biraz da onları anmak için yazdım. Tabii en önemlisi, bu kitap özellikle iş yaşamında başarılı olmak isteyen gençler için yazıldı. Buradaki tartışmalar, onlara yeni bakış açıları kazandırabilirse, ne mutlu bana, ne mutlu bizlere” diyor.

Yönetim, ekonomi, sürdürülebilirlik, toplum ve kültür-sanat alanlarına odaklanan kitap, “Türkiye’de ve dünyada hangi temel zorluklarla karşı karşıyayız?”, “Hangilerine öncelik vermeliyiz?”, “Geçmişten aldığımız derslerin ve yeni paradigmaların ışığında, neler yapabiliriz?”, “İş insanı kimdir?”, “Hangi sorumlulukları taşır?”, “Hangi alanlarda, ne tür katkılarda bulunabilir?” benzeri pek çok soruyu gündeme taşıyor. Bülent Eczacıbaşı kitapta, her konunun uzmanlarıyla gerçekleştirdiği söyleşilerden hareketle, bugüne ve yarına ilişkin görüşlerini dile getiriyor.

Eczacıbaşı, “İşim gücüm budur benim” başlıklı kitabını, şu sözlerle özetliyor:

“Çağdaş gelişmeler, iş insanları için yeni sorumluluklar ortaya çıkarıyor.

Özel kesimimizde ağırlık taşıyan aile kuruluşları, ülkemizde kurucu kuşaktan ikinci, üçüncü kuşakların yönetimine geçiyor. Bu kurumların devamlılığını sağlamak için yönetişimlerini geliştirmek, yeni liderler yetiştirmek zorundayız.

Ekonomide artık ülkemizin sorunları kadar küresel sorunların da çözümü iş insanlarının öncü roller üstlenmelerini gerektiriyor.

İnsanlığın geleceğini tehdit eden sürdürülebilirlik sorunları da öyle…

Günümüzün koşulları, bir toplumsal oyuncu olarak iş insanının kamu ile, toplum ile, sivil toplum kuruluşları ile ilişkilerinde yeni bakış açılarını, yeni düzenlemeleri gerekli kılıyor.

Ülkemizin en büyük zenginliği olan, sağlıklı bir toplum yapısı için çözümleri elinde tutan kültür alanı, iş insanlarımızı göreve çağırıyor.

İş insanları bu yeni sorumluluklarına, küresel düzenin temellerinden sorgulanmasını da içeren cesur yaklaşımlarla sarılmak zorunda. Çünkü yapılması gerekenlerin, iş insanlarının yararlarına kısa dönemde aykırı gibi gözüken reformları da içermesi kaçınılmaz görünüyor. Bu zorunluluk, yeni bir sosyal sorumluluk anlayışını gündeme getiriyor.

Kitapta ele aldığımız konuların pek çoğunda “küresel çözümler” bekleyen büyük sorunlarla karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Yani, artık dünyanın bütün sorunları bizim sorunumuz. Dolayısıyla, kendi ülkemizin sorunlarını göz ardı etmeden, küresel çapta işbirlikleri içinde harekete geçmek zorundayız.

Karşımızdaki riskleri gerçekçi bir iyimserlikle değerlendireceğiz…

Kapsayıcı ve katılımcı çözümler geliştireceğiz…

Genç kuşakların iş insanlarına ve siyasetçilerine, geleceğin liderlerine güveneceğiz…”

Kitapta yer alan bölümler

Kitabın “Kurumların Kaptan Köşkünde İş İnsanı” bölümünde Yılmaz Argüden ve Özlem Yıldırım-Öktem ile ağırlıklı olarak kurumsallaşma, yönetim ve yönetişim sorunları tartışılıyor. Şirketlerin ömrünü uzatmak, etkin biçimde yönetilmelerini sağlamak için yapılması gerekenlerin, aile şirketlerinin zayıf ve güçlü yönlerinin ele alındığı bu bölümde, aile anayasası, kurum kültürü, değerler, girişimcilik, yetkin insan kaynağının önemi ve liderlik gibi konulara değiniliyor.

“Ekonominin Çarkları Arasında İş İnsanı” başlıklı bölümde ise, Refet Gürkaynak ve Murat Üçer ile ekonominin sorunları ele alınıyor. Tartışmanın ana başlıklarının, orta gelir tuzağı, inovasyon, verimlilik, enflasyon, kur, teşvikler ve sanayi politikaları olduğu bu bölümde, dünyadaki gelişmeler de dikkate alınarak, Türkiye’nin sürdürülebilir büyümesi ve şirketlerin başarısı için alınması gereken vizyoner kararlar değerlendiriliyor.

Bülent Eczacıbaşı, “İş İnsanı ve Gezegenimizin Geleceği” başlıklı bölümde, Fikret Adaman ve Hande Paker ile sürdürülebilirliği çevre, toplum ve ekonomi boyutlarıyla ele alıyor. Bu bölümün ağırlıklı konusu, sürdürülebilirliğin iş insanını birinci derecede ilgilendiren unsurları… Dünyamızı tehdit eden en büyük sorun olan iklim değişikliğinin önemli bir yer tuttuğu bu bölümde, ortak hedeflere ulaşmanın zorlukları, yeni büyüme paradigmaları, iş insanları ile siyasetçilerin sorumlulukları tartışılıyor.

“Toplumsal Oyuncu Olarak İş İnsanı” başlıklı bölümde, toplumun iş insanına bakışından yola çıkarak şirketlerin toplumsal konularda neler yapabilecekleri, Ali Çarkoğlu ve Işık Özel ile birlikte tartışılırken, Türkiye’de hayırseverlik, eğitim, fırsat eşitliği, özel kesimin STK’larla ilişkileri gibi konulara değiniliyor.

“İş İnsanı ve Kültür Dünyamız” bölümünde ise, Hasan Bülent Kahraman ve Jale Nejdet Erzen ile birlikte, “En büyük zenginliğimiz olan kültür, neden aynı zamanda en büyük sorunumuz? Yaratıcı insan gücümüzü nasıl artırabiliriz?” sorularına yanıtlar aranıyor ve özellikle kapsayıcı kültür politikaları için yapılabilecekler sıralanıyor.

www.isimgucumbudurbenim.com


13.09.2018